SEMER
Semer, at, katır, eşek, deve gibi yük taşıyan hayvanların sırtına konulur. Yük bağlamak için hayvanların sırtına yerleştirilen ağaçtan yapılmış araç veya yastık diye tanımlanabilen bir araçtır. Bu araç sayesinde hayvanın sırtına bindirilen yükün hayvana daha fazla zarar vermesinin önüne geçilmiş olur. Dengesiz yapılmış bir semer hayvanın sırtının yaralanmasına neden olur.
En yaygın anlamıyla, yük ve binek hayvanı olarak kullanılan at, eşek ve katır gibi hayvanların taşıyacakları yükün hayvanın sırtına zarar vermemesi için ağaç iskelet üzerine deri ile keçe arası kamış otları ile doldurulup sarılarak dikilen semer çok özen isteyen araçtır. Bu araçı yapmak için uğraşan kişilere semerci, bu sanat dalına da semercilik denir.
Meydan Larousse ansiklopedisi semer için: ” Semer, at, katır, eşek, deve gibi yük taşıyan hayvanların sırtına konulur. İlk defa Araplar ve İranlılar tarafından kullanıldığı, daha sonra Türklere geçtiği söylenir. Fakat onlardan önce yaşayan Mısır, Mezopotamya ve Anadolu milletlerinin hayvanlarla yük taşımayı bildikleri, bu yüzden hayvanın sırtına yük taşımaya yarayan bir araç yerleştirdikleri, kazılarda çıkan buluntulardan ve duvar kabartmalarından anlaşılıyor” diye bahseder.
SEMERCİLİK
Semercilik çok eskiden beridir süregelen bir meslektir. Motorlu araçların çıkması hayvanların yük veya binek olarak artık kullanılmaması semerciliği bitme noktasına getirmiştir. Semercilik de tıpkı tarakçılık, kaşıkçılık gibi unutulmaya yüz tutmuş, artık çırak alamayan meslekler halini almıştır.
Yük taşımak amacıyla eşek, katır, beygir gibi binek hayvanlarının sırtına yerleştirilen ağaç iskeleti yastığa semer denilmekte bu işle uğraşan ustaların yaptığı işi tarif için de semercilik kelimesi kullanılmaktadır. Semerciler semerleri ağaç, metal, saz, deri, dokuma gibi malzemelerden hazırlamaktadır. Yapılan bu semerleri binek hayvanların üzerine bağlamak, yerleştirmek ve sabitlemek için de kolan, kayış veya kaytan gibi sağlam şeritler kullanılmaktadır.
Semer Yapımında Kullanılan Malzemeler
www.renkliweb.com/kultursanat/semercilik-nedir-semercilik-mesleginin-ozellikleri.html site adresindeki ” Semercilik Nedir? Semercilik Mesleğinin Özellikleri” adlı yazıda semer nasıl yapılır başlığı altındaki yazı semer yapımında kullanılan malzemelerin neler olduğunu çok güzel ve çok tafsilatlı bir biçimde ele almıştır. Bu bakımdan bu sitedeki bu maddeyi olduğu gibi alıntı yapmayı uygun bulduk. Kendilerine teşekkür ediyoruz.
“Berdi, kamış, bir bataklık bitkisidir. Kamış gibi bataklıkta yetişir. İçi süngere benzer. Sıkıldığında tekrar eski haline döner. Bu özelliğinden dolayı semer yapımında dolgu malzemesi olarak kullanılır. Semerin gövdesinin esnek olmasını sağlar. Berdi Anadolu’da hasır, kürsü, sepet ve açkı malzemelerinin yapımında kullanılırdı. Sağlıklı, doğal bir malzemedir. Bataklıkların kurutulması ve sulak yerlerin kalmaması bu bitkinin de yok olmasına sebep olmuştur. Günümüzde ise yurdumuzda yok denecek kadar az yetişmektedir.
Sicim (Kınnap) keten, kenevir gibi bitkilerin liflerinden yapılan ince ve sağlam ip, “İngiliz sicimiyle asın” deyimi, sicimin ne kadar sağlam olduğunu anlatır.
Sırım, sahtiyanın ıslatıldıktan sonra makasla ince ince kesilmesiyle elde edilir.
Sahtiyan tabaklanmış ve cilalanmış teke derisidir. “Tabak sevdiği deriyi taştan taşa vurur” deyimi buradan gelir.
Keçe, koyun yapağısından dövülerek ve sıkılarak dokuma işlevi yapılmadan elde edilen bir çeşit kaba kumaştır.
Telis, bitkisel liflerden dokunmuş kaba örgülü kumaştır.
Berdi bıçağı ahşap saplı olup içe doğru eğimlidir, bıçağın kesen tarafı testere ağzına benzer.
Üdürgü, Orta Asya’dan beri günümüze kadar gelmiş eski bir delme aleti olup, günümüz matkabının ilkel şeklidir. İki parçadan oluşur: Birinci parça keman yayına benzeyen kısımdır. Yarım ay şeklindeki bir çubuk ve bu çubuğun iki ucuna bağlanmış iki santimetre kalınlığında deriden oluşur. İkinci kısım ise delme işlemini kemane yardımıyla sağa ve sola dönerek yapan bölümdür. Bu kısmın ucunda demir bir matkap ucu çakılıdır. Dört-beş santimetre kalınlığında ağaç tornacıları tarafından özel olarak imal edilir ve ucu sivri ince bir silindir şeklindedir. Bir ucu elle tutulan parçası gövdeden ayrı döner. Eskiden, elektrikli matkapların olmadığı dönemlerde, marangozlar tarafından da delme işlerinde kullanılırdı. Yayı olduğu için adına kemane üdürgü de denilmektedir. Yay bu ikinci parçayı sağa-sola çevirme işlemini gerçekleştirir.
Balmumu sicimin mumlama işleminde kullanılır. Sicimi dış etkenlerden koruduğundan semerin dikişlerinin uzun ömürlü olmasını sağlar.
Çuvaldız yaklaşık otuz ila kırk santimetre uzunluğunda oldukça büyük bir dikiş iğnesidir. “İğneyi kendine çuvaldızı ele batır” deyimine konu olmuştur. Çuvaldız demirciler tarafından üretilirdir.
Semerci makası: 35–40 santimetre boyunda bir makas olup keçe ve deri kesmek için kullanılır. Demirciler tarafından semercilere özel olarak yapılırdı.
Tarak: 50, 20 ve 4 cm. ölçülerinde olan bir tahtanın kenarına yakın bölümüne, yan yana çakılan, bıçak şeklinde demirlerden ibaret bir alettir. Berdilerin dilimlenmesine yarar.
Semerci demiri: Boyu yaklaşık bir metredir. El tutulan bölümü vardır, ucu yarıktır. Bu yarık bölüme sıkıştırılan berdiler semerin elle ulaşılamayacak bölümlerine berdilerin ulaşmasını ve semere şekil verilmesini sağlar.
Keçiboynuzu: Boynuzun içine keçe parçaları sokulur. Zeytin yağıyla bu keçeler iyice yağlanır. Semerci semerin deri bölümünü dikerken çuvaldızını bu keçi boynuzuna sokar ve yağlanan çuvaldızın deriyi daha kolay delmesini sağlar.
Avuç demiri: Dikim esnasında kullanılan çuvaldızın semercinin avuç içini yaralamasını engelleyen, sarı bakırdan dökülmüş yassı bir alettir. Terzilerin kullandığı, dikiş dikerken parmaklarına taktıkları yüzüklerin avuç içine takılanıdır.
Semerin yapımında kullanılan malzemeler kısaca böyledir.” (1. www.renkliweb.com/kultursanat/semercilik-nedir-semercilik-mesleginin-ozellikleri.htm)
SEMER YAPIMI
Semer yapımı ise “http://www.gumushacikoylu.net/habergoster.asp?id=387” sitesinde şu şekilde anlatılmıştır.
Semer genellikle ağaç, çuval, deri ve sazdan yapılır. (2)Üçgen çatılıdır ve hayvanın sırtında karnının iki yanına doğru açılan bir biçimdedir. Hayvanın sırtına değen iç tarafı saz doldurulmuş iki kanatlı bir çuvaldır. Yük vurulan üst tarafı da semer ağaçları denilen ahşap küçük direklerle çatılmış ve üstüne hayvan derisi veya çadır bezi dikilmiştir. (2)
Hayvanların omuzları üstüne gelen bölümde, üstte, yükü bağlamaya yarayan öne doğru çıkıntılı, iki kol vardır. Hayvana konulan yük, iple hayvanın sağrısı üstüne gelen bölümdeki kancalara bağlandıktan sonra tekrar omuz başı kollarında düğümlenir. (2)
Semer, hayvanın sırtına kolan, kayış veya kayton denilen sağlam bir şeritle bağlanır. Kolanın iki ucu hayvanın kaburgalarından biri üzerinde tokalanır. Karın altından geçtikten sonra, semerin üzerine dolanan bu kolan, semeri hayvanın sırtında sıkıca tutturmaya ve yükün sallanarak düşmesini önle-meye yarar.(2)
Semerin omuz başı kollarında genellikle “kaş” denir. Semerler, hayvan sahibinin mali durumuna göre sade veya süslü olur. Kaşları, kolanları, hayvanın kuyruğu altından geçen ve inişlerde semerin omuzlara düşmesini önleyen “paldım”ı ve üzerine atılan çulu bazen işlemeli, kakmalı olur. Değerli madenlerle işlenen, süslenen semerlerde vardır. (2)
Günümüzde evlerde ve bazı işyerlerinde minyatür semerler süs aracı ve dekorasyon malzemesi olarak kullanılmakta dolayısıyla bu el sanatımız azda olsa bu şekilde varlığın sürdürmeye çalışmaktadır. (2)
Semer ve semercilik otuz kırk yıl öncesine kadar gözde bir araç gereç gözde bir el sanatıydı. Günümüz koşullarında değişen şartlarla birlikte birçok el sanatı gibi gündelik yaşamdan düşen bir iş kolu ve araç halini aldı. “Semer, bir zamanlar çekim ve binek hayvanlarının vazgeçilmez donanımıydı. Binlerce yıl arabalarla özdeşleşen at ve benzeri çekim ve binek hayvanları, motorlu araçların bulunup yaygınlaşmasıyla işsiz kaldılar ve buna bağlı olarak semercilik, palancılık ve koşumculuk da meslek olarak hayatımızdan birer birer çıkmaya başladı. ” (3)
SONUÇ
Günümüz koşullarında motorlu araçların sayesinde tarihe karışan bir iş kolu ve el sanatı olan semer ve semercilik artık çok nadir kalan ustaları sayesinde yaşamaya çalışıyor. Gündelik yaşamdan düşmesine rağmen semer ve semercilik kendisine yeni bir kullanım alanı bulmaya çalışmakta özlemli dekorlara düşkün müesseseler için yapılan bir süs eşyası olarak kendisine pazar bulmaya çabalamaktadır.
Küçük ebatlarla yapılan otel, restoran ve müzeler için yapılan ürünlerle kendini yaşatmaya çalışan bu meslek dalı minyatür semerler üreterek turistik eşya satışlarından pay almaya çabalayan gayretler göstermesine rağmen üç beş tane kalan semerci ustasının da ölümüyle ve bu işi bırakmalarıyla tamamen tarihten yok olacaklardır.
KAYNAKÇA
www.renkliweb.com/kultursanat/semercilik-nedir-semercilik-mesleginin-ozellikleri.html#ixzz23P5SIMRb
http://www.gumushacikoylu.net/habergoster.asp?id=387
M. Ali DİYARBAKIRLIOĞLU, http://www.uslanmam.com/guzel-sanatlar-bolumu/762847-kaybolan-meslekler-semercilik.html
Resim alıntı: http://www.itusozluk.com/gorseller/e%FEe%F0e+alt%FDn+semer+vursan+da+e%FEek+yine+e%FEektir/42911
Alıntı: Şahamettin KUZUCULAR
www.edebiyadvesanatakademisi.com
(Kendisine Sanat Penceresi olarak çok teşekkür ederiz…)